Size daha iyi hizmet verebilmek için çerezleri kullanıyoruz.
Verilerinizin nasıl korunduğunu görmek ve detaylı bilgi edinmek için sayfanın altındaki kişisel verilerin korunması politikamızı inceleyebilirsiniz.
Üzgünüz, Sonuç Bulunmadı
Karanlık Düzen
495 TL ve üzeri standart teslimatlı siparişlerde kargo bedava!
- Ürün Kodu: A.151299
- Yazar: Philippa Gregory
- Yayınevi: Artemis Yayınları
- Barkod: 9786051425306
- Cilt Durumu: Ciltsiz
- Kağıt Türü: 1. Hamur
- Kapak Türü: Karton
- Yayın Dili: Türkçe
- Sayfa Sayısı: 464
- Basım Tarihi: Eylül 2014
- Kaçıncı Baskı: 1.Baskı
- Son Basım Tarihi: Eylül 2014
- Ebat: 13,5 X 21
- Çevirmen: Bige Turan Zourbakis
- Yayına Hazırlayan: Elif Nihan Akbaş
- Grafiker: Photo Republic
Sene 1453 ve tüm işaretler Dünyanın sonunun geldiğini gösteriyor.
Luca, yüzünü gizleyen, saçları kapüşonun altında saklı kızdan gözlerini alamıyordu. Doğan güneşin altın rengi ışığı altında, Başrahibe Isolde’ye uzun uzun baktı genç adam. Onu ilk kez görüyordu. Yay gibi, kahverengi kaşlarının altında parlayan gece mavisi gözler, kusursuz bir burun ve baştan çıkarıcı, sıcak dudaklar...
Derken Luca, kızın kana bulanmış ellerini fark etti. O anda hem ölümüne korktu hem de Isolde’nin ürkütücü güzelliğinin esiri oldu. Karşısında cennetle cehennem arasındaki en kötü şey duruyordu: Düşmüş bir melek.
Orta Çağ’ın en büyük korkularıyla -kara büyü, kurtadamlar ve delilikle- yüzleşmek zorunda kalan Luca ve Isolde kaderin izinde aşkı ararken, Hristiyanlığın sınırlarını koruyan ve Karanlık Düzen’in sırlarını elinde tutan gerçek bir tarihi karakter de onlara eşlik ediyor.
Luca Vero on yedi yaşındaydı. Dinden sapmakla suçlanmış ve on bir yaşında girdiği manastırdan kovulmuştu. Tam o sırada karşısına gizemli bir yabancı çıktı ve Luca’yı dünyanın sonunun geldiğini gösteren işaretleri araştırmakla görevlendirdi. Mühürlü zarflardan çıkan emirleri takip eden Luca, Hristiyan dünyasını yöneten korkuların haritasını çıkaracak ve iyiyle kötünün en uçlarda gezdiği yerlere seyahat edecekti.
On yedi yaşındaki Isolde ise mirasına konmak isteyen ağabeyi tarafından manastıra gönderilmiş ve başrahibelik görevine getirilmişti. Fakat manastırda tuhaf bir şeyler dönüyordu. Rahibeler hayaller görerek deliriyor, uykularında kalkıp geziyor ve uyandıklarında vücutlarında kanayan yaralarla karşılaşıyordu.
Luca, manastırdaki olayları araştırmakla görevlendirilince hemen yola çıktı ve işe koyuldu. Tüm kanıtlar Isolde’nin suçlu olduğunu gösteriyordu. Dış avluda, Isolde’yi cadılık suçlamasıyla yakmak için odun yığınlarını hazırlamaya başlamışlardı bile...
Giriş Yap
Yeni Hesap Oluştur